Hepimiz günlük hayatta çok sık kullanırız. Sohbetlerde çok adı geçer “Enflasyon açıklanmış %7 imiş.” “Enflasyon iki basamaklı olmuş.” gibi diyaloglara şahit olmuşsunuzdur. Peki nedir enflasyon, ne işe yarar, ne zaman adı geçmeye başladı? Belimizi büken bu fiyat artışlarının nedeni ne?
Enflasyonun literatürde ki tanımı, bir ülkenin dolaşımda ki para miktarının, yine o ülkede ki malların ve satın alınabilen hizmetler arasındaki farktan ortaya çıkan fiyatların artması ve para değerini düşmesi olarak tanımlanır. Ya da daha anlaşılabilir olarak söylemek gerekirse, kullandığımız mal ve hizmetlerin fiyatlarının artması. Ya da emekli Mehmet amcam 1 kep yumurtayı eskiden 14 TL ye alabilirken şimdi 30 TL ‘ye almasıdır.
Türkiye’de ilk 1938 yıllarında hesaplamaya başladığı bu enflasyon, Süleyman Demirel ‘in AP azınlık hükümetinin görevde olduğu 1980 tarihinde ilk kez 3 rakamlı hane olarak 116,6 yı gördü ve o yılın sonlarında 138,7 olarak bir başka rekora imza attı.
Peki enflasyon nasıl hesaplanır ve kim hesaplar?
Enflasyonu hesaplamak Türkiye İstatistik Kurumu’nun işdir.Ve çok zordur hesaplamak. Ve iki yöntemi vardır. Hesaplarken piyasada ki temsili bazı mal ve hizmetlerden bir sepet oluşturulur. Ve sonra bu sepetin zaman içinde ki değişimi gözlenir. Birincisi, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) hesaplanır. Burada adından da anlaşılacağı üzere tüketicin kullandığı mal ve hizmetler baz alınır. İkincisi ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) dir. Burada da üreticilerin üretimde kullandıkları mal ve hizmetle ele alınır.
Şimdi gelelim asıl soruna, TÜİK, enflasyon oranları belirlerken kullanmış olduğu sepette değişikliğe gidiyormuş. Şu an hali hazırda 27 bin iş yerinden toplanan perakende fiyatları, 426 maddenin 945 çeşidinde değişiklik yapacakmış. Orta ve dar gelirli nüfüsün yoğun olduğu Türkiye’de, sepette gıda ve alkolsüz içeceklerin oranı şu an 23,68 seviyesinde. Bu kalemler % 20 nin altına çekilecekmiş. TÜİK 2016 da bu kalemler de değişiklik yapacağını söylemişti. Aynı şekilde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’de gıda kalemlerinin düşürüleceğini beyan etmişti. Fakat Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise değişiklik yapılmayacağını vurgulamıştı.
Sepetten bu ürünlerin azaltılması, enflasyon sepetinde gıdanın etkisini düşürüyor. Dolayısıyla gıdada ki fiyat artış ve azalışlar sepeti çok etkilemeyecek. Bu durum reel enflasyonla kağıt üzerinde ki enflasyon arasında ki açık çok olacak anlamına geliyor. Bu durum orta ve dar gelirli nüfusun alım gücünün düşmesine, paranın enflasyon karşısında erimesine yol açacaktır.
Dolayısıyla Kırmızı başlıklı kızın sepetindeki gıda oranlarını düşürerek, kendimizi kurta teslim etmiş oluyoruz. Yani diğer deyişle ülkede bu kadar belirsizlik ve sorun varken, bunların üstüne bir yenisini ekliyoruz. Hakkımızda hayırlısı olsun.
Kırmızı Başlıklı Kızın Sepeti

Şükrü MAZLUM
22 Ocak 2017, 21:24
Yorum Ekle
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.